Melike
KARAKARTAL:
Çocukları olduğu için boşanma konusuna özenle yaklaşıyor gibi görünüyorlar. Böyle zor süreçlerde birbirlerini yıpratan, çocuklarının ruh sağlığını dikkate almayan çiftlere iyi örnek oluyorlar. Birbirinin en yakını olan iki insanın iki yabancıya dönüşmesi zor bir süreç ama uzun vadede çocukları da çevreleyen sevgi dolu bir dostluk, bir ortaklık ilişkisi kurarak, bundan sonra birbirlerine destek olarak sürdürebilirler hayatlarını. Bizim sularda pek görülmüyor malum ama neden olmasın?
Ömür GEDİK: Sessiz sedasız, birbirlerini suçlamadan, sırları ortaya dökmeden bitirdiler ilişkilerini. Çocukları çok şanslı. En şık boşanan çift ilan ediyorum kendilerini. Umarım nazarım değmez, tatsız açıklamalarla gündeme gelmezler.
Cengiz SEMERCİOĞLU: Uzun süredir boşanacakları, hatta boşandıkları söyleniyordu, 5 Haziran’da gerçek oldu. Gözden uzak olsun diye Marmara Ereğlisi’nde boşandılar. Hatta Tuba’nın işletmeci bir sevgilisi olduğundan bile söz ediliyor bir süredir... İkizlerine düşkün bir anne-baba olmaları bu boşanmanın en olumlu yanı... Kavga dövüş yapmadan anne-babalık görevlerini yerine getirmeleri en önemlisi.
Onur BAŞTÜRK: Örnek çift diye bir şey yoktur hayatta. Dışarıdan öyle gibi görünürler sadece. Pakete bakıp “örnek” damgası yapıştırır insanlar, o kadar. Çiftin boşanması da sürpriz değildi. Zaten her ikisinin de ayrı hayatları vardı son zamanlarda. Tuba Büyüküstün’ü görüyordum gece hayatında mesela. Hep arkadaşlarıyla takılıyordu. Hiç eşi yoktu yanında. Yani zaten kafada çoktan ayrılmışlar gibiydi.