Varis Tedavisi
Görülme sıklığı itibariyle hemen herkesin fikir sahibi olduğu varis hastalığı,
Varis Tedavisi günümüz gelişen teknolojisiyle tedavisi kolaylaşan hastalıklar arasında. Bir toplar damar hastalığı olan varis özellikle kadınlarda görülen ancak ailesel yatkınlık, fazla kilo, ayakta uzun süre durmak gibi etkenlere bağlı olarak da gelişir. Toplar damarları da kanın yukarı doğru akış göstermesi gerekmektedir ve burada bulunan kapakçıklar sayesinde bu akış düzenli olarak gerçekleşir. Kapakçığın bozulması ve akışın aşağı yönlü ivme kazanması ise varis hastalığını oluşturur. Kan kalbe doğru gitmez ve damarın şişmesine, kan birikmesine sebep olur. İleri varis hastalarında bu şişkinlik gözle görülecek seviyededir. Varis tedavisi uygulama olarak oldukça pratik ve modern bir hal kazanmıştır.
Varis Oluşumu Ve Varis Etkileri
Özellikle bacak bölgesinde yer alan toplardamarlarda kanın akış yönünü kontrol altında tutan venöz yani kapaklar mevcuttur. Venöz yetmezlik durumunda kan aşağı yönde basınç göstereceğinden damarda şişkinlik ve buna bağlı ağrı oluşturur. Hafif, orta, ileri ve çok ileri seviye olarak gruplandırılan varis hastalığı tedavi edilmediğinde son aşama olan varis ülseri şeklinde kendini gösterir. Varis tedavisi eskiye nazaran çok daha zahmetsiz bir süreçtir. Hastalığın erken teşhisi her hastalıkta olduğu gibi varisler içinde daha kolay tedavi edilmesine olanak verir. Bacaklar ağrı oluşumuyla günlük hayatın kalitesini düşüren
Köpük Tedavisi bu hastalık hem fiziksel hem de görünüm itibariyle estetik sorun teşkil eder. Hatalık her aşamasında doktora başvurulması halinde yeni nesil varis tedavisi uygulamalarıyla çözüme kavuşur. Bacaklarda anı kramplar, ağrılar, karıncalanma hissi ve şişlikler, ciltte sertleşme gibi belirtiler görüldüğünde hekime başvurulmalıdır. Özellikle gece ağrıları varis habercisi olmaktadır. Erken teşhis edilen varislerin tedavisi de kısa süreli olacaktır. Bacaklarda sertleşme ve damarlarda kanama ve ülserli durum oluşumunda ise tedavi daha uzun sürer. Her şartta varis tedavi edilebilen hastalıklar arasında olup önemli olan uygun hekime zamanında başvurulmasıdır.
Varis Tedavi Yöntemleri Ve Tedavi Sonrası
Klasik varis tedavisi yöntemi bilinen cerrahi girişim yerini modern tıp uygulamalarına bırakmıştır. Deneyimli bir hekim ve teknik donanımı uygun bir hastane veya klinikte konacak tanı ve teşhis sonrasında, varis tedavisi için seçilecek yöntem hastalığın boyutu ve hekimin yönlendirilmesi ile netleştirilir. Eskinin genel anestezi altında gerçekleştirilen cerrahi girişimleri hastaya yaşattığı dezavantajlar ve riskler sebebiyle hemen hemen kullanılmaz bir seçenektir. Yerine ameliyatsız gerçekleştirilen skleroterapi (iğne veya köpükle), lazer tedavisi, EVLA (endovenöz lazer ablasyonu), radyofrekans dalgaları ile tedavisi uygulamaları yapılmaktadır. Hastalığın hangi boyutta olduğu hem doktorun fiziki muayenesi hem doppler ultrason tetkikleri ile tespit edilmesi ile tedavi seçimi yapılmaktadır. Her seçenek kendi içerinde farklı detay ve teknik özellik ihtiva ettiğinden alanında uzman hekimin danışmanlığında gerçekleştirecek varis tedavisi olumlu sonuç verecektir.
Genetik yatkınlığın asıl olduğu varis hastalığı için uzun süre hareketsiz ayakta durmamak, topuksuz ve rahat ayakkabı tercihi, imkan buldukça bacakları yukarı kaldırmak suretiyle dinlendirmek, aşırı kilo alımlarından kaçınmak gibi önleyici davranışlarda bulunulabilir. Ancak varis oluşumu başladığı gözlendiğinde hekime danışmak ve ilerlemeden önlemini almak son derece önemlidir. Hem işlemin daha kısa sürede sonuç vermesi hem de hayat kalitesinde düşüş yaşamadan sonuç alınması ancak erken tanı ve teşhis ile mümkündür. Yaygın olarak uygulanan varis tedavisi için en uygun teknik donanımlı merkezin ve tecrübeli bir doktorun seçilmesi de hastaya avantaj sağlayacak en önemli kriterdir. Hastanın günlük yaşamında kısıntıya gitmeksizin gerçekleştirilen tedavi yöntemlerinin seçimi hem zamandan hem risk faktörlerinden kazanım sağlayacaktır.
Varis tedavisinde gelinen teknoloji tedavi sonrasında da hastaya konforlu bir iyileşme
drrengin.com dönemi sunmaktadır. İşlem sonrası hekimin yönlendirmesi ile kullanılacak varis çorapları, günlük kısa süreli yürüyüşler ve ağır işlerden, egzersizlerden kaçınmak gibi dikkat edilecek noktalar ile hastalar günlük hayatlarından geri kalmadan kısa sürede sağlıklarına kavuşmaktadır. Tedavi sonrasında kontrollerin aksatılmaması ve hekimin reçete ettiği medical desteğin uygun şekilde alınması da oldukça önemlidir.