KENDİNİ KANDIRMA AZİZ BAŞKAN | SERDAR ALİ ÇELİKLER

Aziz Yıldırım futboldan anladığını sanıyor ama anlamıyor dediğim için Azizbahçeliler eleştiriyor beni ama gerçek bu. Aziz Bey her yıl, ama her yıl “En iyi kadro bizde” diye diye 2.’liklere abone oldu. ‘Tarihin en başarılı G.Saray Başkanı’ gibi bir sıfatı oldu. F.Bahçe’nin ya iyi kadrosu kötü hocası olur, ya da hocası iyi olur, kadrosu eksik. Bir türlü bu iki unsur atbaşı gitmez. Zaten başarılı hocalar da başarılarına rağmen yollanabilir. Sonra ‘takımı topla Volkan’; ‘kaptanlar göreve’ gibi dönemler başlar. Genel olarak 18 yılda; özelde son 5 yılda işler hep böyle gitti.

Şimdi geçen sene zaten mantalitesi defansif olan ve soyunma odasını kaybetmiş bir teknik adam olan Vitor ile devam edilme kararı çok tartışmalıydı. Nitekim bu tartışmalı kararın uzun vadeli olmayacağı aşikardı, olmadı da zaten. Sonra sıkışık dönemde ülkenin geçtiği dönem de göz önüne alındığında bu süreçte bulunabilecek bir hoca bulundu. Advocaat, tecrübeli bir isim ama o da tüm Hollandalı hocalar gibi 4-3-3 takıntılı. Hatırlayın, 4-4-2 ile takımını lider yapan Rijkaard, 4-3-3 takıntısı ile takımı da kendini de yakmıştı.

Neyse. Dick Advocaat da Fener’deki kadro yapısı ile 4-3-3 ile ilk lig maçına çıktı. 3. dakikada Mossoro golü attığında Fener daha rakip alana geçememişti. İşte burada başlıktaki cümleye dönüyorum: Kendini kandırma Aziz Başkan, senin takımının kadrosu iyi değil. “Türkiye’ye yeter de Avrupa’da yetmez” diyenler varsa da onlara da inanma. Avrupa’ya yetmeyen Türkiye’ye de yetmez.

 

İşte Avrupa’da biraz eli ayağı düzgün takımlara karşı varlık gösteremeyen Başakşehir, her sene bu Fener’i yeniyor. Türkiye ligi sert ve zor bir lig, taktik yetersizliği kazma ama yürekli oyuncularla kapatma pratikliğinde hocaların ligi. Dünkü gibi sana ön alanda bir pres yapıyorlar topla çıkamıyorsun. Çünkü dönüp oyun kurabilecek bir tane oyuncun yok. Geçen yıl da yoktu ama geçen yıl Gökhan ve Caner ile çıkabiliyordun. Ayrıca Alper-Şen-Stoch ve Aatıf 4’lüsünün toplamı 10 golü zor geçer. Oysa geçen yıl bu takımda totalde 12 gol atmış Nani vardı. Ligin 2. yarısında tamamen salan Nani kadar bile gol atabilecek kanat forvetin yokken, kazma Fernandao dünkü gibi oyunu yıktığın anlarda ancak pozisyon bulabilirken, Emenike en iyi sezonunda 12 gol atabilmişken, RvP’nin ne zaman arızaya bağlayacağı belli değilken, orta 3’lünün hiçbiri skorer değilken bu takım özellikle deplasmanda çok zor maç kazanır.

Yani mesele Dick Advocaat meselesinden önce kadro meselesidir. Fener’e 2 tane skorer isim şarttır. Biri orta alanda oynayacak ve skor üretecek oyuncu olmak durumundadır diğeri de kanatta da oynayabilecek forvet tipidir. Basında ismi geçen Jeremian Lens de skorer bir oyuncu değildir. Oyun kurma işini Salih’e verip onun boşalttığı alana skorer bir orta alan oyuncusu ile mukakkak Sow tipi golcü kanat forveti alınmazsa bu sene de 2.’lik için mücadele verilir.

Hocanın hobisi Fener’i yenmek. Tebrik ederim. Şahane yönetti takımını.

 

 

SALİH UÇAN 

Monaco ve G’Hoppers maçlarında maçın yıldızı olan oyuncu, baskı görünce hem kayboldu hem sinirlendi.

 

YİNE AYNI KABUS! YİNE AYNI KABUS!

 

 

3 SANTRFOR 0 GOL | FAİK ÇETİNER

 

Başakşehir deplasmanları F.Bahçe için hep zor geçer. Dünkü oyunun henüz ilk 5 dakikası dolmadan da ev sahibi golü bulunca, F.Bahçe ister istemez oyunun başında şoka girdi. F.Bahçe’nin yediği golden sonra sahada ne yaptığını bilmez haline en büyük kıyak da rakibinden geldi. Öne geçmesine rağmen kendi alanına yaslanan, doğru pas yapamayan, hücumda çoğalamayan, pozisyon bulamaya Abdullah Avcı’nın talebeleri F.Bahçe’yi de cesaretlendirdi. İlk 20 dakikadaki tutukluğunu atan Sarı-Lacivertliler, maça da yavaş yavaş ağırlıklarını koydular.

Ancak hep yazıyoruz, yine yazalım... Bu takımın orta alanda maçı yönlendirecek bir beyni yok. Emre Belözoğlu ilerlemiş yaşına rağmen bu takımı yine sırtlardı. Dünkü oyunda yine çıkana kadar akıl dolu paslar attı. F.Bahçe’de Ozan Tufan pas vereceği yerde şut atıyor, şut atacağı yerde pas veriyor. Salih Uçan bir dördüncü vitese takıyor, bir rölantiye alıyor. Mehmet Topal hücum mu yapsın yoksa defans mı ikilemi yaşıyor. Kanatlar çalışmıyor. Bilhassa Van der Wiel, Gökhan Gönül’ü aratıyor. Emenike yalnızları oynuyor. Volkan Şen ve Alper Potuk istekli ve hareketli görünüyorlar ama sonuca gidemiyorlar.

Geçen yılın flaş takımı Başakşehir ise biraz geriye gitmiş. Hücumda harikalar yaratan bu takım, eski görüntüsünde olsa oyun 45 dakikada biterdi.

İlk yarıda yüklenen ama golü bulamayan F.Bahçe, ikinci bölümde de atak oynadı. Hele Emre Belözoğlu’nun Emenike’ye kontrolsüz tekmesi ve gördüğü kırmızı kart F.Bahçe’yi daha da rahatlattı. Rakip 10 kişi kalınca Advocaat ilk hamlesini yapıp Ozan Tufan’ı dışarı aldı ve Van Persie’yi sahaya sürüp 4-4-2’ye döndü. Son 30 dakika tek kale maça dönmüştü. Gol gecikince Advocaat son 20 dakikada bir hamle daha yaptı. EmenikeVolkan Şen dışarı Fernandao ve Stoch oyuna girdi. F.Bahçe yüklenirken bu defa Mehmet Topal’a çıkan kırmızı kartla sahadaki oyuncular sayısal olarak dengelendi. 10’ar kişilik oyunda tek kale maçı sürdüren F.Bahçe, kale önünde hem şanssız hem beceriksiz hem de Volkan Babacan’a tostlayınca lige yenilgiyle başladı. Bu takımda 3 santrfor var ama gol atmayı bir türlü beceremiyorlar. Gol atmayı beceremezsen ne kazanabilirsin ne de büyük hedefler koyalayabilirsin.

 

KJAER ARANIYOR

 

F.Bahçe’de defanstaki yeni transferlere rağmen Simon Kjaer aranıyor. Danimarkalı’nın olmayışı bana göre defans dengelerini bozdu.

KAZANDILAR AMA...

Geçen yılın flaş takımı Başakşehir bu sezon da ligde önemli bir galibiyetle başladı. Ancak Abdullah Avcı’nın talebelerinin futbol görüntüsü geçtiğimiz yıldan geriye gitmiş. Tahmin ediyorum ki Abdullah hoca bu işi çabuk çözer.

 

KÖTÜ SİNYALLER | ALİ GÜLTİKEN

 

F.Bahçe adına maçın başlangıç kadrosuna bakınca iki tane şey çok nete görünüyor: Birincisi orta alan temposu veya temposuzluğu, ikincisi de forvet hattındaki oyuncu seçimleri... F.Bahçe geçen sezon en büyük problemi, doğru oyuncularla doğru kadro seçimini yapamayarak yaşadı. Çözülemeyen nokta da orta alan oldu. Bir türlü karar verilemeyen oyuncu isimleri ve oyuncu tiplemeleri F.Bahçe’nin verimini büyük ölçüde etkiledi. İkinci problem de forvet ve Van Persie tercihiydi. Fenerbahçe, sezonun başlamasına birkaç gün kala hocasını değiştirse de var olan problemlerini değiştirememiş ve çözememiş gibi görünüyor. Bir kere bu kadar temposuz ve çabuk olmayan oyunculardan kurulu bir orta sahayla F.Bahçe’nin ligde başarılı olması mümkün değil. Birkaç maç kısa çözümler bulmakla sezonun tamamında maraton oynamak farklı şeyler. Eldeki oyuncu kadrosunda F.Bahçe’nin orta alandaki bu problemini çözecek bir isim de bulunmuyor.

 

 

 

İkinci nokta eldeki forvet oyuncularının seçimi ve doğru kullanılması. Şunu bir kere doğru görmek gerekiyor: Emenike, F.Bahçe’nin merkez santrforu değil, bundan sonra da olma şansı yok. Eğer Fenerbahçe mutlaka Emenike tercihi ile oynamak istiyorsa yanında Robin van Persie veya Fernandao’yu oynatmak durumunda.Başakşehir maçıyla ilgili Dick Advocaat’ın doğru karar veremediği bir diğer nokta da oynamayan oyuncuların bu maçta tercih edilmesi... Stoch son maçta oyuna girmiş, etkili olmuş, morali yerinde, etkili olabilecek bir durumda. O zaman bu tercih yapılmalı. İşin özünde Başakşehir gibi dengeli, sakin ve istikrarlı bir takım karşısında F.Bahçe, daha dinamik ve etkili oyuncuları tercih etmeliydi. Erken yenilen golden sonra reaksiyon veremeyen, rakibini hataya zorlayamayan, bir takım olarak iyi sinyaller vermedi. Başakşehir’in eksik kalmasından sonra yakalanan fırsat da doğru kullanılamadı.

F.Bahçe geçen sezondan bu sezona taşıdığı temel problemleriyle Başakşehir maçında yeniden yüzleşti. Kısa sürede bunları çözmesi lazım fakat eldeki oyuncu grubuyla yeni çalışan ve bunları lig süreci içerisinde tanımaya çalışacak bir teknik adamla F.Bahçe bunları nasıl aşacak zaman içerisinde göreceğiz.

 

 

 

 

Başakşehir’in takım istikrarını ve lig dengesini aynı şekilde devam ettirmesi takdiri bir kez daha hak etti.

KONSANTRASYON

Süper Lig’de yeni sezonun ilk maçına hiç konsantre olmadan çıkan bir Fenerbahçe herkesi şaşırttı.